Bu tür araçların alımları hem avantajları hem de dezavantajlarıyla birlikte gelir. Ağır hasar kaydı, resmi kayıtlarda aracın ciddi bir hasar aldığını gösterir. Bu tür kayıtlar genellikle aracın tamiri sırasında büyük parçalarının değişmesi veya önemli yapısal hasarların onarılması gerektiğini ifade eder. Hasar; motor, şasi, kaporta, elektrik donanımı ya da süspansiyon gibi kritik alanlarda olabilir.
Ağır hasar görmüş araçların tamiri, her zaman orijinal yapısını geri kazandırmayabilir. Şasi veya yapısal parçaların hasar görmesi durumunda aracın güvenliği ve performansı etkilenebilir. İleride bu tür bir aracın satılması zor olabilir. Potansiyel alıcılar, ağızdan ağıza yayılan bir kullanım geçmişi veya hasar kaydını doğrudan sorgulama konusunda dikkatlidir. Bu nedenle bu tür araçları satmak zorlaşır. Ağır hasar kayıtlı araçlar, sigorta şirketlerinin risk değerlendirmelerine göre daha yüksek primlere tabi olur. Ayrıca bazı sigorta şirketleri, bu araçlara KASKO yapmayı reddeder veya daha yüksek şartlar koyar. Ağır hasar kayıtlı araç alırken, aracın geçmişi hakkında detaylı bilgi almak için araç tarihçesi raporlarını incelemek gerekir. Bu raporlar, kazanın büyüklüğünü, yapılan onarımlarını ve hasar gören bölümleri gösterir.
Ağır hasar kaydı, bir aracın ciddi bir kaza geçirdiği ya da önemli hasar aldığı anlamına gelir. Bu durumun araç üzerindeki etkileri oldukça derindir ve birçok açıdan değerlendirilir. Ağır hasar kaydı bulunan bir araç, alıcılar ve kullanıcılara çeşitli sorunlar ve riskler doğurur. Ağır hasar geçiren bir aracın onarımı, her zaman uygun şekilde yapılmaz. Bu durum, aracın yapısal bütünlüğünü zedeler. Örneğin, hasar gören bir şasi düzgün onarılmadıysa, bu araç kaza anında güvensiz hale gelir. Araçta meydana gelen ağır hasar, performans düşüklüğüne de neden olur. Motor, fren sistemi ve süspansiyon gibi önemli parçaların işlevselliği etkilenir, bu da sürüş deneyimini olumsuzlaştırır. Ağır hasar kaydı olan araçların piyasa değeri düşüktür. Bu, ileride araç satılmak istendiğinde zorlanılmasına sebep olur. Potansiyel alıcılar, aracın hasar geçmişini göz önünde bulundurarak alım yapmaya isteksiz olabilir.
Aracın geçirdiği hasarın büyüklüğü ve niteliği, değer kaybını doğrudan etkiler. Örneğin, şasi hasarı ya da motor onarımı gerektiren bir kaza, genelde daha ciddi bir değer kaybına yol açarken, kaporta veya boyada küçük hasarlar gibi daha yüzeysel hasarlar daha az değer kaybına neden olur. Hasarın onarımının kalitesi de önemlidir. Eğer onarım uzman kişilerce ve orijinal parça kullanılarak gerçekleştirilmişse, değer kaybı daha az olabilir. Ancak hatalı veya düşük kaliteli onarımlar, aracın daha fazla değer kaybetmesine neden olur.
Araç markası ve modeli de değeri etkileyen faktörlerdendir. Bazı lüks markaların araçları, ağır hasar kaydı bulunsa bile belirli bir alıcı kitlesi olduğundan daha az değer kaybederken, daha yaygın ve düşük fiyatlı markalar için değer kaybı daha fazla olabilir. Genel olarak ağır hasar kayıtlı bir aracın değeri, hasar kaydı olmayan bir araca göre %20 ila %50 oranında düşer. Eğer hasar yalnızca kaporta veya boya gibi yüzeysel alanlarda ise değer kaybı %20 civarında olur. Motor veya şasi gibi önemli parçaları etkileyen ağır hasarlar, %40 ila %50 arasında değer kaybına neden olabilir.
Rakamsız ağır hasar kaydı, aracın geçmişinde ağır hasar olduğu bilgisinin mevcut olmasına rağmen, bu hasarın büyüklüğü veya maliyeti hakkında kesin bir rakam verilmemesi durumunu ifade eder. Yani, araç bir kaza geçirmiştir ancak bu kazanın maliyeti ya da onarım süreci gibi detaylar kayıtlarda yer almaz.
Rakamsız ağır hasar kaydı, alıcıların ya da satıcıların, aracın ne kadar hasar gördüğü konusunda tam bir bilgiye sahip olmadan işlem yapmalarına yol açar. Hasarın büyüklüğü veya onarımın kapsamı hakkında net bir rakam olmadığında, dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekir. Bu tür bir kayıt, potansiyel alıcılar için bazı riskler barındırır. Araç, önemli bir hasar geçirmiş olsa da bu hasar hakkında bilgi sahibi olmadıkları için alıcılar potansiyel tehlikelerle karşı karşıya kalabilirler. Onarımların kalitesi ve hasarların etkileri, rakamsız kayıtlardan ötürü belirsiz kalır.
Ağır hasar kaydı bulunan bir aracın muayeneden geçebilmesi için hasarın kalitesi önemlidir. Eğer hasar uzman kişilerce kaliteli bir şekilde onarıldıysa, aracın muayeneden geçme şansı artar. Ancak onarımlar kötü yapıldıysa veya aracın yapısal bütünlüğü hasar gördüyse, muayeneden geçmesi zor olur.
Her ülkenin araç muayene standartları farklıdır. Bu standartlar, ağır hasar kaydı olan araçların belirli koşullara göre muayeneye tabi olmasını gerektirir. Türkiye’de de muayene standartları, TÜVTÜRK tarafından belirlenmektedir. Bu koşullar, aracın muayeneye uygun olup olmadığını etkiler. Hasarın boyutu ve etkilediği parçalar da önemli rol oynar. Eğer ağır hasar sadece kaporta kısmında ise aracın muayeneden geçmesi daha olasıdır. Ancak şasi veya motor gibi kritik unsurlar etkilendiyse, aracın muayeneden geçmesi zorlaşır.